Blogumu okuyan on kisi zaten bilir, ben uzunca bir zamandir Almanya’nin guzide sehirlerden biri olan Munih’te ikamet ediyorum, ve Golhisarli, Antalyali, Istanbullu oldugum kadar da Munihli ve hatta dilini anlamasam da Bavyerali hatta arttiriyorum Alman sayilirim artik. Tabiki her alman gibi ben de gectigimiz sali oynanan ve tarihi bir skor kaydedilen mac icin cok heyecanlanmistim(saka saka). Lakin o skor beni hem hayal kirikligina ugratti hem de buyuk sevinclere zerk etti.
Efendim biliyoruz ki bu dunya kupasi denen olay 4 senede bir yapiliyor, ve tum futbol sevdalilari bu an icin bekliyor. Futbol ise yas, irk ve zumre ayirt etmeden herkese hitap eden yegane sporlardan biri, futbol azinliklari da kucakliyor. Bizler bile siyahi oyunculari bagrimiza basiyor, latinolari evlerindeymis gibi hissettiriyoruz. Bizi birakin butun dunyada bu boyle; azinliklarin, fakirlerin, cirkinlerin hatta kisalarin ezilmedigi; ustune ustluk cok basarili oldugu yegane sporlardan biri, Iyi futbolcuya dini, irki, sinifi, egitim seviyesi fark etmeksizin hepimizin saygisi var, bu sebepten olacak ki Fifa(dunya kupasinin sorumlulari bunlar) dunya kupasinda ‘Irkciliga hayir diyin’ sloganiyla baslatmistir maclari, ve eminim tum futbolcularin bu felsefe ile hareket etmesini temennilemistir.(Gerci herkesin nasyonel duygularini kabartip, milletleri birbirine kirdiran bir etkinlik gibi de ama neyse)
Dunya kupasi boyunca sansliydim cunku yarisinda tatildeydim, futbola maruz kaldigim diger yarisinda da kendime oyalanacak seyler buldum, ama tatilde de oyalanacak seyler buldugum anlarda da Almanya’nin iki macinin bazi kisimlarini izlemek durumunda kaldim. Biri Amerika ile oynadiklari, digeri ise Brezilya ile oynadiklari macti, ve bu maclarda ben ne gordum? Tam bir irkcililik! Fifa o kadar size salik verdi oysaki! Amerika’yi (ki futbolda iyi olmamalariyla bilinen bir ulkedir, hatta herkes futbol derken bunlar ‘soccer’ derler) sadece 1-0 yenen Almanya, Brezilya (ki bunlarda futbolda cok iyi olmalariyla bilinen bi ulke) Brezilya karsinda beyaz Amerikalarla soyle boyle oynarken, hespaniklere tam anlamiyla bir savas acmistir. Kabul edilebilir bir sey degildir bence, irkcilik diz boyu. Hadi onu gectim, o takimda 11 kisi var, 5’i gol atti, biri zaten kaleci (ama onu da gol atmaya hevesli gordum, zaten anlamadigim bir sey kalecilik, kim kaleci olmak ister? Digerleri oynuyor kosturuyor, sen kale bekliyorsun, ismi ayak topu olan bir sporda sadece sen topa ellerinle dokunabiliyorsun, ayaklarini da nadiren kullaniyorsun, basketbolda pota tutan adam var mi, yok, herkes haldir haldir kosturuyor, seni cok pis kandirmislar olm, bir de anlamsiz bir sekilde irisin sen takim arkadaslarindan, takimin dislananisin) E kim gol atmadi? Cok sevgili topraklarim Bayern Munich’in gulleri Lahm ve Schweiny’in, ve de turk asilli kardesim Ozil’in skora bir katkilari olmadi. Belli ki alman futbol takimi hem Bavyeralilari hem de azinlik Turkleri disliyor, yoksa herkesin gol attigi bir macta onlar neden atamasin? Yine almanlar, yine irkcilik! Ben hem bir Turk hem bir Bavyerali olarak maci kaybettim, bogazim dugumlendi, elimi gogsume bastirdim, gozyaslarimi icime akittim.
Hadi irkciligi gectim ya cinsiyetcilik? Futbol ilginctir ki her irk, yas ve zumreye hitap ederken kadinlari es gecmistir, buna ragmen hala cok populerdir ve biz kadinlar da bunu sevmeye, ya da seviyormus gibi yapmaya nnecbur birakilmisizdir. Ben koskoca dunya kupasi boyunca futbol iskencesine katlanip, erkek arkadasimin her seferinde ‘sen bilmiyosundur, sana ofsayti anlatayim mi?’ esprisine boyun egdim, tanimadigim bilmedigim adamlara kufurler edildi karsimda, İste bu yuzden sirf bu yuzden skorun beni sevindirdigi tek nokta, macin uzatmalara kalmayisi oldu. Zira futbolda tek avantaj olarak gordugum sey; o yesil alanda kismen genc, dinamik, adeleli erkeklerin ordan oraya kosturmalarini izlemekti ki; mac sirasinda dogru kas grubunu goremiyor olmam(baldir vs. baklava), futbolcularin at gibi terliyor, oraya buraya tukuruyor ve sumkuruyor olmalari, bir de yavas cekim diye bir seyin icat edilmis olmasi bu motivasyonumu da alip goturmustur. Bu sene dunya kupasindaki en buyuk motivasyonum mavi pembe pumalar(burdan kendilerini tebrik ediyorum, bence moda da yepyeni bir akim, ayrica en sevdigim iki renk) ve kendini dev ekranda gorup dogru kamerayi bulamayip yanlis kameraya turlu turlu sebeklikler yapan seyirciler oldu.
Ama sonucta, geriye sadece tek mac kaldi(iki mac kalmis ya, uyari aldim, ama kaybedenler klubunun macindan bana ne), ben artik yari alman oldugum icin izlemeye mecburum, ama burdan Fifa!ya bir cagrim var. Bu son macta lutfen tum futbolcular mavi pembe pumalardan giysin, ama kesinlikle t-shirt giymesinler (o zaman hatta terlesinler), pis pis hareketler yapmasinlar, ozellikle yakisikli olanlar aralarda su icebilsin ve icerken uzerlerine doksunler(oops), slogan da ‘Cinsiyetcilige hayir’ olarak degistirilsin. Iste o zaman sadece erkekler degil biz kadinlar da pazar gunku maci heyecanla bekleriz, ve dunya kupasi tarihinde 7-1lik skoru bile golgede birakacak yepyeni bir sayfa acilir!
ps: bugunku yazimda ki mantik hatasini bulana benden akrostis bir siir!