Yeni yıl geliyor, hazırlıklı mıyız?

İşte bir çok yabancı ülkede noelin gölgesinde kalan yeni yıl kutlamaları bizim ülkemizde noel bayramıymış gibi kutlanır. Noel kutlamamanın bir şekilde içimizde kalması ve de kapitalizmin büyük etkisinde olmamız sebebiyle de yeni yıl kutlamalarına çok büyük özen gösteririz, sokakları süsler, noel ağaçlarına yılbaşı ağacı der, hatta o gün yemek olarak hindi(bizde pek hindi olmaz ama bütün tavuk) yaparız ki o amerikan kapitalizminin tam olarak yanlış anlaşılması sonucu ortaya çıkmış bambaşka bir gelenektir.

Benim için tabi yine bugünün en büyük özelliği noel yazımda da belirttiğim gibi yemek yenmesi ve ertesi günün tatil olmasıdır. Onun dışında ben de ama bir çok insan gibi bu günü/geceyi tek başıma geçirmek istemem, özel bir gün ya da gece olması nedeniyle değil ama herkes büyük eğlencelerin peşindeyken ben neden tek başıma oturayım canım. Gel gelelim ki tam da 31 Aralık günü  dışarıya çıkmak tam bir deliliktir, dışarı çıkabileceğiniz diğer 364/3 gün varken bu günü dışarı çıkmak için seçiyorsanız özellikle İstanbul’da ne gideceğiniz mekana varabilirsiniz ne de oradan dönebilirsiniz. Seçtiğiniz mekan yılbaşı kutlamalarının yapıldığı meydanlara da yakın ise tabi ki ulaşım tek probleminiz olmayabilir, kapkaççılık, taciz gibi daha da nahoş durumlarla karşılaşabilirsiniz. Bir de haftaya cumartesi yapacağınız aynı aktiveteye göre üç hatta dört kat daha fazla para harcamanız gerekebilir, ama illa deneyimlemek istiyorsanız siz bilirsiniz. Sonuçta bu hayatta herşey bir tecrübe ve hatalarından ders almayı başarabilen insanlar ise diğerlerine göre hayata tutunmak konusunda daha başarılı.

nye-party25

İşte ben hatalarından ders almayan insan modeli olarak her sene yine evde oturmanın en güzel en mantıklı seçenek olduğunu bilsem bile illa yılbaşı gecesi ne tür aktivitelere dahil olabilirim diye yine de düşünür ve araştırırım, buna zaman harcarım. Yeniyıl zamanı geldiğinde içimi bir heyecan kaplar. Sonunda genelde bir arkadaşın evinde Tabu oynarken birbirimize düşman olmak suretiyle geçen zamandan sonra Victoria’s Secret şovunu izlerken uyuyakalmak şeklinde sonlanan bu harika gece beni her sene yine de heyecanlandırır. Şu ana kadar çılgın bir yılbaşı partisine malesef katılmadım, heveslisi miyim onu da bilmiyorum, çılgın yılbaşı partileri neye benzer onu da bilmiyorum. Sanki o gün yılın diğer günlerinden çok daha fazla eğleniliyormuş gibi bir izlenim yaratılıyor ama ben ne olup bittiğinden emin değilim.

Ama bir çok insan bir kaç ay önceden planını yapar, rezervasyonunu yapar, kıyafetlerini hazırlar. Hepimiz de bu baskıyı içimizde hissederiz, yılbaşında ne yapıcam sorusu hepimizin korkulu rüyası haline gelir. İnsanlar size o gün ne yapacağınızı, ne planladığınızı sorarlar, kendi planlarından bahsederler, ben bu sorular karşısında genel olarak her sene mal gibi kalırım. Kendi evim de olmadığı için (evet işsiz olduğum kadar evsizim de, aslında ikisi de değilim de ikisi de biraz) bir davet falan da veremem, işte tüm bunlar bünyemin her hücresinde büyük bir strese sebebiyet verir. Yılın diğer günlerinden farklı bir eğlencenin olmadığı bu günde ise herhangi bir plan yapmadığınız taktirde yolda kalma ihtimaliniz çok yüksek, bayramdan bir önceki gün İstanbul’dan güneye yola çıkmak gibi.

Happy-new-year-pic-minions-2015-meme-joke-funny

Gel gelelim bu sene yine hiç bir planım yok, hatta olacağım şehre bile henüz karar vermedim, belki İstanbul belki Antalya belki de Sydney(saka saka). Antalya için teklif gerçi çok büyük, çok sevgili halam babanemin evinde sabahlara kadar sürecek (sabahlara kadar demek maximum 1 demek) tombala eğlencesine davet etti, şu ana kadar aldığım en iyi tekliflerden biri, sadece sohbet konusu dönüp dolaşıp benim ne zaman evleneceğime hatta düğünümün nerede olacağına kadar geldiği için bu teklife biraz çekimser yaklaşıyorum, mazallah yeni yıla bu şekilde girersek tüm seneyi bu konuyu tartışarak geçirebiliriz. İstanbul’da ise yine belirsiz, belki bir arkadaşın evi, belki de Kartalkaya dedi arkadaşlar tekliflerin geçerliliğinden tabi emin değilim ama dağ ortamlarını sevmediğim bir gerçek, neden derseniz ben snowboard ya da kayak yapmayı bilmiyorum(öğrenmeye çalışmadım değil bir denedim ama olmuyor canlarım yapacak bir şey yok), inanın son iki senedir sosyal hayatımı büyük ölçüde etkiliyor bu durum, çünkü Alpler’e yakın bir yerde yaşıyorum ve de fabrikada vida sıkan amcadan, daha yürümeyi bilmeyen bebelere kadar herkes biliyor kayak yapmayı (snowboard ise o kadar popüler değil kaykaycı çocukların heves ettiği bir şey gibi görüyorlar), bu kış sporları bambaşka bir yazı konusu ama kalkmışım Münih’ten gelmişim, kendimi dışlanmışlıktan kurtarmışım hop Kartalkaya yeni bir sosyal facia benim için.

Sonuçta görüldüğü üzere yine yeniden bir yılbaşı organizasyonu planlama konusunda bu sene de başarısız oldum, artık seneye inşallah, gerçekleştiremediğimiz her hayalimizi yeni gelecek seneye aktarmak da zaten yılın bu zamanını en çok yapılan şey ve de bir sonraki blogun konusu:p Şimdiden herkesin yeni yılı kutlu olsun!

Not: Yeniyıl ayrı mı yazılıyor birleşik mi yazılıyor hala pek emin değilim, o yüzden yer yer ayrı yer yer birleşik yazdım artık siz idare edin.

 

 

0 comments