Bir bayram daha geçti, ben biraz geriden takip ettim tabi, geçen haftaki bayram şu an gündem dışı ama umarım hepiniz bu bayram tatilinde de iyi vakit geçirmişsinizdir. Nerde kaldı o herkesin herkesi zamanında hatırladığı bayramlar değil mi efendim?
Benim Facebook adlı güzide sosyal ağda 700 kusur arkadaşım var, ne kadar çok gibi değil mi? Aslında bence değil, siz de benim gibi gerçek anlamda tam bir sosyal kelebek olsaydınız, 7 farklı şehirde yaşasaydınız sizin de olurdu, ama konumuz sizin benim Facebook arkadaşlarımın sayısını kıskanmanız değil tabiki, konu şu ki bu 700 kişiden bir çoğu Türk ve bunların bir çoğu da benim gibi çok harika Y jenarasyonundan (yani yaşları yaklaşık 25 ila 35 yaş arasında değişen kafası karışık insanlar topluluğu).
Biz jenerasyon olarak çekilmezizdir, bilinen ve en nefret edilen en büyük özelliğimiz kendimizi bir şey sanmamızdır. Sağolsun şu an her sosyal mecradan da bunu yineler dururuz. Bizim gittiğimiz restoran ya da bar en iyi bardır, bizim gittiğimiz Yunan Adası diğer Yunan Adaları’ndan farklıdır ve daha özeldir (o nasıl oluyorsa artık), yediğimiz yemekler en güzelidir, rakıyı rakı, birayı bira, kokteyli kokteyl gibi içmeyi de en iyi biz biliriz. En güzel iş, en iyi, en güzel eş, en akıllı çocuk da muhakkak bizimkisidir.
Ya bayramlar? Eğer o bayramlar tatil zamanımıza denk geldiyse kültürel değerlerin o kadar da önemi olmayabilir, o zaman Paris, Yunan adaları, sörf yapmak falan daha kabul edilir ve daha cooldur. Ama tüm tatil günleri ve de paraları bitmiş o Y jenerasyonu mecburiyetten o köye gitmeye görsün, senin benim senelerdir gittiğimiz köy, bir bakmışsın dünyanın en güzeli yeri olmuş, sanırsın bunun İsviçre Alplerinde! Bir anda inanılmaz bir şekilde değişimler yaşar, ay ben İstanbul’dan başka yerde yaşayamam diyen y bir anda özüne döner, sen bir eskileri anmalar, sen bir aksanına geri dönmeler, sen bi hele hele demeler. Beni de şaşırtıyorsunuz ki çok sakin karakterim yüzünden şaşırtması zor bir insanımdır.
Bu bayram döneminde bayramda hislerini paylaşan arkadaşlarımın sayısı, köyüne özlem duyanlar, dedesiyle nenesiyle selfie çekenler saymakla bitmez. Sen hepi topu 20lerin sonlarındasın kendini bilmez Y, ne zaman eski bayramlara özlem duymaya başladın? Hem sensin herşeyi bu kadar değiştiren, hem özlem duyan yine sensin. Kalsaydın ana kucağında, baba ocağında; her şeyi merak etmeseydin, daldan dala atlamasaydın. Ben seni anlamıyorum hic sen kendni nasıl anlıyorsun? Bir de geçen bayram ada ada gezmeler, ne bileyim yaz tatilinin tadını çıkarmalar, kokteylli plajlı bacaklı kim olduğunu anlamadığımız güneşlenilen fotograflar paylaşmalar; bayram hiç umrunda değildi. Şimdi ama anneannemin güzel kavurması, halamın ev baklavası, köyümün havası suyu, bayramlar aile köy çok özel, yoek yeağğ, işine gelince bayram güzel gelmeyince tatil güzel di mi? Yemezler canım. zaten Facebook’ta çok özel anlarını paylaşsan da biliyoruz ki sürekli ‘Ay çok sıkıldım ben ama eğleniyormuş gibi yapayım sosyal ortamlarda’ temalı bir tatil geçirdin bunu bizden saklama.
Bu bayram boyunca ben Münih’teydim, ama öyle doğa, köy, aile, canlarım ciğerlerim, iyi ki bayram iyi ki aile iyi ki köy, ve daha da ileri gidip romantik ve de dramatik aile ve bayramların önemini vurgulayan statu updateleri (durum güncellemesi; annem de okuyor da o da anlasın diye çevirdim) gördükçe bana gına geldi, biraz da belki kıskanmışımdır bilmiyorum orası biraz şaibeli. Ama canlarım tutarlı tutarlı tatiller geçirelim, sizin bayramlar en güzeli biliyorum ama biraz daha sakin olalım.
O değil de bu tam bir bonus: hem vejeteryan olmaya özenmiş hem de eski günleri tekrar hatırlamak, çocukluğununun anılarıyla kucaklaşmak için kurban kanını alnına süran insan modeli var, ben sana ne diyeyim? Ben bile burda kitleniyorum.
O da değil: Trafik şikayetleri bayram boyunca bitmedi, “herkes yola çıkmıs tam bir felaket” diyen güzel arkadaşım sen de herkessin, sen de çıkmasaydın canım yola, sanki bir bu yaşıyor koskoca şehirde!