Evet sanırım hepimizin baya merak ettiği konulardan biri de bu, özellikle de geçen haftalarda İsveç kabinesi seçildikten sonra. Artık biz hepimiz biliyoruz ki, İsveç’te 29 yaşında yakışıklıca bir çocuk sağlık bakanı oldu. Şimdi neresinden baksak bilemedik; bu olaya biz de, tüm gazetelerin manşetleri de şaşırdı, o kadar genç yaşta bakan olmasına mı şaşırdık ve takdir ettik, yoksa öylesine yakışıklı bir çocuğun(dikkat ederseniz adam değil çocuk dedim) kabinede ne işi var onu mu merak ettik(Çünkü bizde böyle bir şey yok 35 yaşın altındaki herkes tecrübesiz ve hayata dair fikirleri olmayan insanlar gözümüzde), İsveç’te 29 yaşındaki her genç o kadar yakışıklı ve başarılı mı ona mı kafayı taktık bilemiyorum, bence hepsini biraz merak ettik.
Ben efendim yakışıklılığı konusunda şaşırdım diyemem, hatta abartıldığı kadar da yakışıklı olduğunu söylemem, Türkiye ortalamasına göre yakışıklı, İsveç ortalamasına göre bence değil (sanırsın ki İsveç’te yaşıyorum, alakam yok bir kere Stockholm’e gitmiştim o kadar) çünkü benim İsveçli erkeklerden beklentilerim çok daha yüksek. Onlar benim için bir meta, onlar benim için ulaşamadığım ve pis demeye de kıyamadığım ciğerler, onların hepsi benim için birer Elf (bense olsam olsam Hobbit olurum), hepsi birer Viking tanrısı.
Gel gelelim sayın bakanımızın şaşırtıcı olan özelliği genç yaşta bakan olmasıdır bence, çocuk demek ne kadar zeki hırslı çalışkan ve de başarılı. İşte bu noktada da yakışıklılığı devreye giriyor, çok acayip yakışıklı olmasa da bütün iyi özellikleri bünyesinde barındırdığı için bir “halo effect” oluşuyor, bu ne demektir diye soracak olursanız, iyi özellikleri olan bir insanın diğer özelliklerinin de iyi olduğunu sanma yanılsamasıdır. Bu yüzden biz bu çocuğun aslında olduğundan daha yakışıklı olduğunu düşünüyoruz, evet bence öyle, ben öyle olduğuna inanmak istiyorum.
Ama konumuza geri dönmek istiyorum, İsveç’te nasıl insanlar yaşıyor? Kraliyet ailesinden bir referans vererek başlıyorum: Bunların prensleri başlı başına bize bir fikir verebilir çünkü, her ne kadar kendisi İsveç prensini değil de Tuscan prensini andırsa da, hakkını yememek lazım. Ayrıca sanat okumuş, motor sporlarıyla ilgilenen seviyeli bir insan, bir prens peşinde koşuyorsanız, ya da br prensle evlenmek istiyorsanız bence Harry’i boşverin, Carl Philip hem daha yakışıklı hem daha olgun hem daha oturaklı hem de evlenmek için asil olmanıza gerek yok, çünkü sosyal demokratlığın ve eşit hakların en üst seviyede olduğu bir ülkenin prensi. Ama tabi veliaht prens değil, ben olsam veliaht olmayan prensle evlenip zamanımı boşa harcamazdım ama siz bilirsiniz tabi. (evet İsveç kraliyet ailesi hakkında bu kadar çok şey bilmem beni de şaşırttı)
Ama İsveçli erkek diyince tabi ki benim aklıma bir viking tanrısı Thor geliyor ki (Malesef onu İsveçten değil Avustralyadan seçmişler hop oldu mu konu yine Hemsworth neyse) ama Alexander Skarsgard diye de bir adam var, Stellan diye bir çok Hollywood filminden tanıdığımız bir babası var ve bu adamın nerdeyse bütün çocukları yakışıklı ama en büyükleri Alexander hepsinden daha farklı. Kendisini True Blood dizisinde ki Eric Northman karakteri ile hatırlayabilirsiniz. Boysa boy, gözse göz diycem ama gülünce o kadar yakışıklı olmayan bu adama bu yüzden sadece kötü adam rolleri yakışıyor bir de komik bir adam, ne diyim sahibi kıymetini biliyordur umarım.
Ben size en top örneklerini verdim İsveç erkeklerinin, artık siz kendiniz biraz da google amcanızın yardımıyla daha yeni ufuklara yelken açabilirsiniz. Bence burdan yürüyün bakalım neler ve kimlerle karşılaşacaksınız. Toparlayacak olursak efendim İsveç gerçekten değişik bir memlekettir. Dünyanın en demokratik ülkesi olup monarşi ile yönetilir, AB ülkesi olmasına rağmen kron diye saçma bir para birimi kullanırlar, dünya üzerinde sadece kendilerinin konuştukları almanca gibi ama daha garip bir dil konuşurlar, sınıf farkı pek yoktur, herkes ne çok zengin ne de çok fakirdir, ama ortalamanın çok çok üstünde bir yaşam standartları vardır, soğuk havasından mı karanlığından mı bilinmez beyaz tenli insanlardır bu isveçliler, kızı da erkeği de çok güzeldir, son olarak İkea ve H&M bunlardan çıkmadır, yani zincirleme tasarımdan ve modadan da anlarlar. Gidip görmek isteyenler Stockholm’e bir uğrasın şu an değil ama bence yazı bekleyin karanlıkta sokaklarda gezinirken donarak ölme mevsimine çok yaklaştık çünkü.
p.s: İsveç’te master yapmak AB vatandaşı olmayanlara paralı, yeni değiştirdikleri bir durum, ben bu kadar sosyal demokratik bir ülkede bu yaklaşımı anladığımı söyleyemem, çünkü bir çok Avrupa ülkesinde devlet okullarında herkese eşit muamele vardır, ne Almanya’da ne Fransa’da devlet okuluna gitmek için AB vatandaşı olmasanız bile yüklüce bir para vermezsiniz, master yapacağımdan değil tabi ama İsveç’in bu tutumu beni sosyal demokrat yapısına bence çok ters, bu konuyu ekonomi ya da eğitim bakanlarıyla değil de alakasız da olsa sağlık bakanlarıyla yüz yüze tartışmayı çok isterim bu konuyla ilgili bir talepte bulunucam, proaktif biriyim, her şey eşitlik ve demokrasi için!
p.s.s: Erkek arkadaşımın yazıdan haberi var, iznini alıp yazdım o yüzden çok tatava yapmayın :p
onlar size bakmaz
onlar size bakmaz